BOĞAZİÇİ YALILARI
Boğaziçi'nin mimari yapısı Bizans döneminde kıyılarda kurulan balıkçı köylerindeki basit evlerle biçimlenmeye başlamıştır. Osmanlı döneminde kıyılara kondurulan yalılar ise Boğaziçi mimarisinin en seçkin örneklerinden olmuş ve yıllar boyunca İstanbul Boğazı ile özdeşleştirilegelmiştir.
Yüzyıllar boyunca İstanbul Boğazı'nın iki yakasında yapılan yalılardan günümüze ulaşanların sayısı yaklaşık 360'tır. Yalıların en büyük özelliği lebiderya, yani denize sıfır konutlar olmaları olsa da, zaman içinde kimi yalılar gerek konut sahiplerince mekân kazanmak için önleri toprak doldurularak, gerekse kıyı şeridine yol yapmak için belediye tarafından geri plana alınarak denizden kısmen uzaklaşmıştır.
Günümüzde büyük çoğunluğu hâlen eski hâllerini koruyan yalılar, hem İstanbul şehrinin, hem de Türkiye'nin en pahalı taşınmazları arasında yer alırlar. Boğaziçi yalılarının değerleri en yüksek olanları arasında Hasip Paşa Yalısı, Muhsinizade Yalısı, Ahmet Fethi Paşa Yalısı, Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı, Kıbrıslı Yalısı, Tahsin Bey Yalısı, Kont Ostrorog Yalısı, Şehzade Burhaneddin Efendi Yalısı, Zarif Mustafa Paşa Yalısı ve Nuri Paşa Yalısı vardır.Osmanlı yalılarının mimari özellikleri sahiplerinin sosyal sınıfına göre değişiklik gösterirdi. Müslüman yalıları arasında boşluklar bulunurken, gayrimüslim yalıları ise genelde bitişik nizamda inşa edilirdi. Yalılar genel olarak 2 ila 3 katlı olarak yapılır ve renkleri gül kurusuyla bordo arasında değişirdi. Gayrimüslim yalıları daha koyu renkler taşırdı. Bu renk geleneği son yıllarda değişmiş Boğaziçi yalılarının rengârenk boyandığı görülmüştür. Genelde balkon ögesi bulunmayan yalılarda bunun yerine geniş cumbalar kullanılmış ve yalıların tümünde kayıkhane denen bir küçük iskele ile yalıların simgesi olan çiçek bahçeleri olmuştur. Osmanlı döneminde saray halkının da en gözde mekânlarından olan Boğaziçi'nde saraylılar çok sayıda yapı inşa etmişlerdir. Sultan'ın ve yakınlarının dönem dönem kullandığı yapılar arasında en göze çarpanlar: Dolmabahçe Sarayı, Çırağan Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Küçüksu Kasrı, Beykoz Kasrı ve Adile Sultan Kasrı'dır. Galatasaray Üniversitesi, Mısır Konsolosluğu ve Sakıp Sabancı Müzesi gibi tarihî yapılar da Boğaziçi'nin en bilinen mimari örneklerindendir. Boğaziçi'nin önemli semtlerine Osmanlı döneminde bir iskele binasının yanı sıra, bir iskele meydanı ve meydan camii yapmak geleneği vardı. Bu geleneğin günümüze ulaşan örnekler arasında Beşiktaş iskelesi, Ortaköy Meydanı, Ortaköy Camii, Bebek Camii, Beylerbeyi Camii, Vaniköy Camii ve Şemsipaşa Camii sayılabilir.
BOĞAZI SÜSLEYEN MUHTEŞEM YALI VE SARAYILAR
Adile Sultan Sarayı; 1856 yılında Sarkis Balyan tarafından Sultan Abdülaziz için kız kardeşine bi armağan olarak yapılmıştır.1916 dan itibaren Kandilli Kız lisesi olarak kullanılmış 1986 yılında yangında harap olmuştur.Şuan Sabancıların elinde restore edilmeyi beklemektedir.
Ahmet Afif Paşa / Misbah Muhayyeş / Kemal Uzan Yalısı: 1910 yılında yaptırılmış Yalının ilk sahibi Koca Reşit Paşa'nın kızı Ferendiz Hanımdır.İkinci sahibi (devrinde iaşe işlerine bakan) Refia Sultan’ın eşi (Beyrutlu) Levazım Dairesi reisi Ahmet Afif Paşa'dır. "XIX. yüzyılda (Turhan Paşa'nın), Ferik Ahmet Paşa'nın, (Kabuli Paşa'nın), (Faik Bey'in) yalıları bu sahile dizilmişti."Levazım Reisi ve Birinci Ferik Ahmed Afif Paşa (1852-1920) tarafından dönemin
ünlü mimarı Alexandre Vallaury'ye yaptırılmıştır.Setli bahçeden sonra, yalı ve (günümüzde ifraz edilerek ayrı parsel haline dönüşmüş olan) kayıkhanenin yer aldığı rıhtım platformuna inilmektedir. Yalı, bir zemin, iki normal ve bir çatı katı olmak üzere toplam dört katlıdır. Esas girişler sağ ve sol cephelerde düzenlenen üç kollu merdivenler ile sağlanmıştır. Kara tarafında sadece bahçe ile zemin katın bağlantısını sağlayan servis girişleri mevcuttur.şuan yalı Kemal Uzana aittir.
Ali Vafi Köşkü: ilk olarak ermeni bir bankere aitti.1915 yılında Giritli Ali Vafi Köşkü satın aldı.Bir zamanlar bahçesinde para basımhanesi ve suyla çalışan bir asansör varmış! günümüzde kiralanarak kullanılmaktadır.
Bahriyeli Sedat bey yalısı: Neo-Barok tarzda 1900 lerin başında Sedat Bey in dedesi Mustafa Reşit Paşa tarafından yapılımıştı.Manolya yalısı olarak da bilinen yalı 1992 de ışıkoğlu ailesine satılmış.
Azaryan Yalısı: Osmanlı İmparatorluğu nun son günlerinde hem Parlemento da hem de dışişlerinde hizmet yapan Ermeni Bir işadamı olan Manuk Azaryan Efendi tarafından inşaa ettirilmiştir.Günümüzde Vehbi Koç tarafından karısının onuruna kurulan Sadberk Hanım Sanat ve Antika Müzesine ev sahipliği etmektedir.
Edip Efendi Yalısı: 1887 de çok beğenilen ve saygı duyulan bir hükümet görevlisi olan Edip Efendi tarafından satın alınmış ama 1 sene sonra ölmüş.
Hasip Paşa Yalısı: 19.YY.nin ikinci yarısında Neo-klasik/Neobarok tarzda inşaa edilmiştir.Türk bilim/sanat hayatında yeri olan bir ailenin günümüze kadar gelebilmiş 150 yıla yaklaşan hatırasını da taşır.Taş hizmet katı üzerine, iki ahşap/bağdadi katı olup; her katta güney ve kuzeyde olmak üzere iki merdiveni, iki büyük sofası, bir büyük sofa/salonu, altı odası, iki tuvalet/ banyosu bulunmaktadır.
Hekimbaşı Yalısı: Hekimbaşı Salih Efendi(1817-1905),1843 yılında Türkiye nin ilk tıp okulundan mezun olmuştu 3 değişik Sultanın doktorluğunu yapmış ve kentteki bütün tıbbi kuruluşları denetlemiş Botanik meraklısı olduğundan bir güle onun adı verilmiş.Soyundan gelenler hala yalıda yaşamaktadırlar.
Kıbrıslı Yalısı: 64 metrelik bir sahile sahiptir.18,yy.de yapılmıştır.Doğu salonunun zemini taşlardan yapılmış mozaiklerdendir ve ortasında mermer bir fıskiye vardır.Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa,dürüst ve yetenekli bir devlet adamıymış.3 değişik Sultana sadrazamlık ve Rusya büyükelçiliği yapmış.Yalıyı 1840 yılında satın almıştır ve ozamandan beri aynı ailede kalmıştır.Boğazın en eski ve sürekli oturulan yalısıdır.Bu yalı Piyer Loti ve Yahya Kemal gibi yazarların çok sevdiği bi toplantı yeriydi ve Iraklı Kral Faysal ve Fransız Prensesi Eugenie gibi ünlüleri ağırlamıştır.
Komodor Remzi Bey Yalısı: 1917 yılında yaptırılmış ve General Mümtaz Aktay Paşa ya satılımıştı.1972 yılında Erdal İnönü tarafından satın alınmıştır.
Kont Ostrorog Yalısı: Polanya doğumlu,şeriat hukukunun batılı uzmanı Osmanlının Hukuk danışmanı Leon Ostrorog burayı 1904 yılında satın almış.karısı önd gelen levanten ailelerden birinin kızıydı.Ostrorogun kişisel eşyaları ve kitapları hala burda sergilenmektedir.
Naile Sultan Konağı: sultan 2.Abdülhamid in kızlarından birine ait.Arkadaki korulukta Naile Sultan koruluğu diye geçiyor.
Perili Köşk: Perili Köşk olarak ta bilinen Yusuf Ziya Paşa Köşkü restorasyonu son zamanlarda bitmiştir.Köşkü sahibi Basri Erdoğan burayı turistik amaçla kullanmak istemektedir.
Riza Bey Yalısı: Sultan 2.Abdülhamid tarafından yaptırılmıştır.Doktor Osman Yargıcı tarafından restore edilmiştir.
Sadullah Paşa Yalısı : Boğazın en eski ve içi dışı en güzel klasik ahşap yalılardan biridir.Ortadaki oval salondan sekiz küçük odaya geçilen geleneksel Osmanlı yalı mimarisinde yapılmıştır.Yalı Sadullah Paşa nın uzak bi akrabası olan Emel Esine Aittir bir zamanlar Ayşegül Tecimer de kiracı olarak kullanmıştır burayı..günümüzde kiralık olarak kullanılıyor.
Huber Köşkü(Yeniköy): Auguste Huber, 1800 lü yılların sonunda Osmanlıya silah satan zengin bir aristokrattı.Kenan evrenin cumhurbaşkanlığı zamanında hukumet el koymuştur.1985 den beri Cumhurbaşkanlığının yazlık sarayı olarak kullanılıyor.2.dünya savası yıllarında Fransız katolik kız lisesi olarak kullanılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder